disaridan.blogspot.com
dışarıdan bakan kadın: Sevilmek için
http://disaridan.blogspot.com/2010/11/evet.html
Our lives teach us who we are."- Salman Rushdie. 6 Kasım 2010 Cumartesi. Kıskandığım diğer insanlar gibi. Yazabilen insanları kıskanıyorum ve onlara acayip gıcık oluyorum aynı zamanda. Çünkü onların kendilerini önemsediklerini, kendilerini engellemediklerini, kendilerine benim gibi dışarıdan bakıp bakıp aşağılamadıklarını, kendilerini fazlasıyla onaylandıklarını düşünüyorum. Ama yazdıkça aslında bunun böyle olmayabileceğini de görüyorum. E haydi o zaman. Başlasın bu yolculuk. 11 Kasım 2010 03:21. 1 Bence...
disaridan.blogspot.com
dışarıdan bakan kadın: Aralık 2010
http://disaridan.blogspot.com/2010_12_01_archive.html
Our lives teach us who we are."- Salman Rushdie. 24 Aralık 2010 Cuma. Sıkıntı üzerine yazmaya teşebbüs edip sinapslarımın bana rota değiştirtmesi sonucu yazamamıştım. Şimdi başlıyorum. Bu yazı tamamen Lars Svendsen kişisinin “A philosophy of boredom” kitabındaki fikirlerden oluşmaktadır. Bakalım nasıl fikirler atmış ortaya. Görüyor ki hepsi modern dönem insanları. Peki, nedir sıkıntı? Yapmak istediğimiz şeyi yapamadığımız veya yapmak zorunda olduğumuz bir şeyi yapmak istemediğimiz durumlar direkt sıkıntı...
disaridan.blogspot.com
dışarıdan bakan kadın: Kasım 2010
http://disaridan.blogspot.com/2010_11_01_archive.html
Our lives teach us who we are."- Salman Rushdie. 25 Kasım 2010 Perşembe. Aklıma bir şey geldi. Kadar taşmış umur, hiçbir şey umrumuzda değil gibi. Kendi derdimize bakıyoruz, aradan sıvışmaya çalışıyoruz. Nasılsa birkaç vicdanlı var diyoruz, onların yazılarını ve konuşmalarını kaçırmıyoruz, onları dinleyip kalbimizi ağrıtmaya çalışıyoruz. Kalbin ağrımasıyla beraber bir suçluluk, bir boşluk ve evet, sıkıntı. Neyse ben konuma geri döneyim. Bu ülkenin. Neden ona mail atmıyorum bu yazıları diye sorasım geldi ...
disaridan.blogspot.com
dışarıdan bakan kadın: Arat Dink'in babasına diyemedikleri...
http://disaridan.blogspot.com/2010/12/arat-dinkin-babasna-diyemedikleri.html
Our lives teach us who we are."- Salman Rushdie. 2 Aralık 2010 Perşembe. Arat Dink'in babasına diyemedikleri. Yorulmuşum artık. Birisi gözlerimin içine derinden baksa ağlarım, bir de sarılsa o zaman hiç tutamam kendimi, zırlarım, o haldayım yani. Hayat yorgunluğunun yanında tabi bir de malum PMS içindeyim, her ay bitip yenisi başlarken bir fenayım zaten. Kalkıyorum yataktan. Şefkatli olmaya çalışıyorum kendime. Bir duş alıyorum. E buyrun o zaman. 8220;Mutlu sun baba! Daha ilkokul çağımdayken bile, arkada...
disaridan.blogspot.com
dışarıdan bakan kadın: Sıkıntı
http://disaridan.blogspot.com/2010/12/sknt.html
Our lives teach us who we are."- Salman Rushdie. 24 Aralık 2010 Cuma. Sıkıntı üzerine yazmaya teşebbüs edip sinapslarımın bana rota değiştirtmesi sonucu yazamamıştım. Şimdi başlıyorum. Bu yazı tamamen Lars Svendsen kişisinin “A philosophy of boredom” kitabındaki fikirlerden oluşmaktadır. Bakalım nasıl fikirler atmış ortaya. Görüyor ki hepsi modern dönem insanları. Peki, nedir sıkıntı? Yapmak istediğimiz şeyi yapamadığımız veya yapmak zorunda olduğumuz bir şeyi yapmak istemediğimiz durumlar direkt sıkıntı...
disaridan.blogspot.com
dışarıdan bakan kadın: Varoluşun dayanılmaz boşluğu: Sıkıntı
http://disaridan.blogspot.com/2010/11/varolusun-dayanlmaz-boslugu-sknt.html
Our lives teach us who we are."- Salman Rushdie. 23 Kasım 2010 Salı. Varoluşun dayanılmaz boşluğu: Sıkıntı. Edebiyatına da girmek istemiyordu. O da aynıydı. Hızlı mı yaşamıştı? Yoksa daha hiçbir şey yaşamamış mıydı? Neden siyah ve beyazlardan oluşmak zorundaydı ki hayatı? Sıkıntı üzerine odaklanmaya karar verdim. Sanırım uzun bir süre de buna devam edecek gibiyim. Tabi bundan da sıkılmazsam. Ama bunu yazarken fark ettim ki, sıkıntı ve ölüm birbirine çok yakın kavramlar,. 8220;ölmek istercesine sıkıldım&#...
disaridan.blogspot.com
dışarıdan bakan kadın: Psişe'nin üç gücü: İd, Ego, Superego
http://disaridan.blogspot.com/2010/11/psisenin-uc-gucu-id-ego-superego.html
Our lives teach us who we are."- Salman Rushdie. 7 Kasım 2010 Pazar. Psişe'nin üç gücü: İd, Ego, Superego. Sigmund Freud’un psikanalitik kuramının temelini oluşturan id-ego-süperego üçgeninden içimden geldiği gibi bahsetmek istedim. Bu teoriyi ilk 16 yaşımdayken duymuştum ve pek hoşuma gitmişti. Bir şeylere isim koymak, sözel olarak tanımlamak neden bu kadar rahatlatıcıdır? Bu da başka bir yazının konusu olsun. İşte içimde dönen kavgaların, çatışmaların, dramaların en hafifinden bir bukle. (vıdı) İşt...
disaridan.blogspot.com
dışarıdan bakan kadın: Aklıma bir şey geldi
http://disaridan.blogspot.com/2010/11/aklma-bir-sey-geldi.html
Our lives teach us who we are."- Salman Rushdie. 25 Kasım 2010 Perşembe. Aklıma bir şey geldi. Kadar taşmış umur, hiçbir şey umrumuzda değil gibi. Kendi derdimize bakıyoruz, aradan sıvışmaya çalışıyoruz. Nasılsa birkaç vicdanlı var diyoruz, onların yazılarını ve konuşmalarını kaçırmıyoruz, onları dinleyip kalbimizi ağrıtmaya çalışıyoruz. Kalbin ağrımasıyla beraber bir suçluluk, bir boşluk ve evet, sıkıntı. Neyse ben konuma geri döneyim. Bu ülkenin. Neden ona mail atmıyorum bu yazıları diye sorasım geldi ...