dusunce-kutusu.blogspot.com
Nacizane Düşünce Kutusu: Şubat 2010
http://dusunce-kutusu.blogspot.com/2010_02_01_archive.html
Benden yana geçer mi ki zaman, Kişi? Geçmek bilmedi bir türlü. Sıkıcı bir gün, eğlenceli bir gece, yorgun ve hüzünlü bir geceyarısıydı evvelsi Cumartesi. Herkes elbet kendisinin ölümünü hayal etmiştir. Ölünce ne olacağını, insanların nasıl tepki vereceğini falan merak etmişlerdir. Sen de etmişsindir. Hepimiz öleceğiz! Damla ile konuşurken hatırladım, Kişi. Ben çocukken çamurla oynamaya bayılırdım. Bundan bahsetmiş miydim hiç? Pazar, Şubat 21, 2010. ÇÜnkü ne yaparsam yapayım, olmuş olanı değiştiremem....
dusunce-kutusu.blogspot.com
Nacizane Düşünce Kutusu
http://dusunce-kutusu.blogspot.com/2010/03/neden-on-iki-gundur-icimden-yazmak.html
Neden on iki gündür içimden yazmak gelmiyor, Kişi? Cidden. Şimdi bile zoraki diyebilirim. Eğer ki şu uykusuzluk beni pençesine almış olmasaydı, saat sabah beşi yedi geçe bunları yazıyor olmazdım. Ayrıca afedersin ama popom çok fena ağrıyor, biraz da o uyutmadı diyebilirim. Sıkıcı günler bunlar. Hele son bir haftadır kedilerden Fıstık eve uğramıyor, Bişey ise veterinerde kalıyor diye ev pek bir hareketsiz ve sessiz geliyor. Askere gidenler döndüklerinde yine aynı kişi olacaklar mı acaba? Bu sitedeki mater...
dusunce-kutusu.blogspot.com
Nacizane Düşünce Kutusu: Mart 2010
http://dusunce-kutusu.blogspot.com/2010_03_01_archive.html
Neden on iki gündür içimden yazmak gelmiyor, Kişi? Cidden. Şimdi bile zoraki diyebilirim. Eğer ki şu uykusuzluk beni pençesine almış olmasaydı, saat sabah beşi yedi geçe bunları yazıyor olmazdım. Ayrıca afedersin ama popom çok fena ağrıyor, biraz da o uyutmadı diyebilirim. Sıkıcı günler bunlar. Hele son bir haftadır kedilerden Fıstık eve uğramıyor, Bişey ise veterinerde kalıyor diye ev pek bir hareketsiz ve sessiz geliyor. Askere gidenler döndüklerinde yine aynı kişi olacaklar mı acaba? Bu sitedeki mater...
dusunce-kutusu.blogspot.com
Nacizane Düşünce Kutusu: Mayıs 2009
http://dusunce-kutusu.blogspot.com/2009_05_01_archive.html
Kelimelerle aram iyi değil. Gerektiği zamanlarda kelime dağarcığın kapanıveriyorsa, o zaman kelimelerle aran iyi değil demektir. Misal, üzülen bir insana diyebileceğim şeyler bir elin parmaklarını geçmiyor. Hissim başka, hissim gözlerimi yaşartıyor. Öte yandan kelimelerim kıt, kelimelerim odun. Kızıyorum kendime, demek ki yeterli değilmiş tüm bu yazılar. O kadar da yazmıştım halbuki. Hepsi bir yana, güzel günlerin sonlarında insanlar nereye giderler? Kendimi değil yaşadıklarımı düşündüm, gün ortasından b...
dusunce-kutusu.blogspot.com
Nacizane Düşünce Kutusu: Eylül 2009
http://dusunce-kutusu.blogspot.com/2009_09_01_archive.html
Şu gördüğün her şey senindir, Kişi. Mavi gök var ya hani, senindir. Koktuğun çiçeğin rengi, rahiyası. Hatta denizin tuzu, dalgası, senindir. Elmasın parıltısı, kuşun şakıması,. Elmanın tatlısı, güneşin ısısı,. Gördüğün, duyduğun, dokunduğun. Hayatına aldığın tüm bunlar senin iken. Ben kime aitim sandın a tanem? Yukarıdaki şiirimsimsinin ne anlamı var diyeceksin bana. Bu adam durduk yere neden bayık aşk dizeleri yazmaya başladı? Bunun illa ki bir aşk şiiri olmayacağını sana savunabilirim. Sanırım nereye v...
dusunce-kutusu.blogspot.com
Nacizane Düşünce Kutusu: Ocak 2010
http://dusunce-kutusu.blogspot.com/2010_01_01_archive.html
Göze hoş gelenlerle dolu bakmayı bilmediğin yerler, Kişi. Artık beni pek çağırmaz oldun, neden öyle? Diyecek pek bir şeyim olmadığını bildiğinden belki de. Ara ara kendimi zorluyorum eh Mete bari kelimeler üstündeki gücünü yitirme diye, söylecek bir şeyler bul her zaman. Diline felç inmedi ya? Parmakların da en az eskisi kadar güçlü; hatta yumruklarını sıkmaktan ötürü eskisinden de kuvvetli. Artık yeni bir arabam var! Tek koltuklu, insan gücüyle yürüyor. Heh heh heh. Seni düşlerime aldım,. Bu sabah bir t...
dusunce-kutusu.blogspot.com
Nacizane Düşünce Kutusu
http://dusunce-kutusu.blogspot.com/2010/06/bak-kisi-ben-mesgul-bir-adamm.html
Bak Kişi, ben meşgul bir adamım. yalan. Artık tanıdın. Mazeretim olduğu sürece gönlümden gelmeyen şeyleri yapmamaya meğilliyim. Ve inan bana elimde bana en az iki sene yetecek kadar mazeret var. Vala artık tanıdım kendisini elli metre öteden görsem anteninden tanırım. Eski bir kitap serisini tekrar okumaya başladım. Okuyalı bayağı zaman geçti. Ama ne diyeyim ya, eski kitabın kapağını açıp da sayfalarını şöyle bir pırpırladım mı (o eyleme özel bir kelime var mı? Hmm, odaların birinden kusma sesleri gelirk...
dusunce-kutusu.blogspot.com
Nacizane Düşünce Kutusu: Haziran 2009
http://dusunce-kutusu.blogspot.com/2009_06_01_archive.html
Yalnız kalmanın da bir ihtiyaç olduğu şu günlerde, kendimi çekildiğim köşelerde kanca burunlu insanlarca didiklenirken buluyorum. Sonra bu herif neden aksi diyorlar. Bu aklı ben seviyorum da, n'apacağım ben bununla? İşte, fiziksel sıkıntıların iyi yanı seni bu tür kendinle ilgili soyut konulardan uzaklaştırıyor olması. Aynı şekilde artık resmi bir işsiz olarak kendimle ne yapacağım sorusunu da "ah ağrılarım vah ağrılarım" diye diye başımdan savıyorum. Bu gidişle çektiğim acıyı sevmeye başlayacağım. Bir ç...
dusunce-kutusu.blogspot.com
Nacizane Düşünce Kutusu
http://dusunce-kutusu.blogspot.com/2010/04/aaa-hala-burda-msn-kisi-ne-sen-sor-ne.html
Hâlâ burda mısın, Kişi? Ne sen sor ne ben anlatayım. Yazar tıkanması değil elbet bu ama insandaki moral belli bir seviyenin altına düştü mü benim gibi hiçbir şey yapmak istemeyerek haftalarca duvarlara bakarak geçebilir zaman. Sanırım sorun uzun süre aynı mekanda kalmakta. Arada bir hava değişimi çok önemliymiş (bu, hastane olsa da). Seni kırdıysam üzgünüm be Kişi; ama kabul et sen de hiç aramadın beni. Bu saat, uykusuzluğun ödülü gibi. Horlamalar bana hastalıklı bir yeşili andırır. Bu kadar. Haden.
dusunce-kutusu.blogspot.com
Nacizane Düşünce Kutusu: Haziran 2010
http://dusunce-kutusu.blogspot.com/2010_06_01_archive.html
Bak Kişi, ben meşgul bir adamım. yalan. Artık tanıdın. Mazeretim olduğu sürece gönlümden gelmeyen şeyleri yapmamaya meğilliyim. Ve inan bana elimde bana en az iki sene yetecek kadar mazeret var. Vala artık tanıdım kendisini elli metre öteden görsem anteninden tanırım. Eski bir kitap serisini tekrar okumaya başladım. Okuyalı bayağı zaman geçti. Ama ne diyeyim ya, eski kitabın kapağını açıp da sayfalarını şöyle bir pırpırladım mı (o eyleme özel bir kelime var mı? Hmm, odaların birinden kusma sesleri gelirk...